Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | small fish n. | küçük balık | ||
Whales feed on small fish. Balinalar, küçük balıklar ile beslenirler. More Sentences |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | a small fish in a big pond n. | büyük denizde küçük balık |
Idioms | a big fish in a small pond n. | küçük denizde büyük balık |
Idioms | big fish in a small pond n. | küçük denizde büyük balık |
Idioms | big fish in a small pond n. | önemsiz kişiler arasında/sınırlı bir alanda önem/nüfuz sahibi |
Idioms | big fish in a small pond n. | küçük/dar bir grup içerisinde önem/nüfuz sahibi |
Idioms | be big fish in a small pond v. | küçük denizde büyük balık olmak |